Dolgu, cilt altına enjekte edilen maddelerle hacim kaybını gideren, kırışıklıkları azaltan ve yüz hatlarını yeniden şekillendiren bir estetik tedavi yöntemidir.
Dolgu tedavisi, yaşlanma belirtilerini geri çevirmek ve yüz hatlarını daha belirgin hale getirmek için kullanılan etkili bir medikal estetik yöntemidir. Zamanla cilt, elastikiyetini ve dolgunluğunu kaybetmeye başlar, bu da kırışıklıklara, hacim kaybına ve yüz hatlarının belirginliğini yitirmesine neden olabilir. Dolgu uygulamaları, bu estetik kayıpları gidermek ve cilde yeniden canlılık kazandırmak amacıyla en sık tercih edilen tedavi yöntemlerinden biridir.
Dolgu maddeleri genellikle hyalüronik asit gibi doğal olarak vücutta bulunan maddelerden oluşur. Bu sayede tedavi, vücutla uyumlu ve güvenli bir yöntem olarak öne çıkar. Hyalüronik asit, cildin nem dengesini koruyarak dolgun ve sağlıklı bir görünüm sağlar. Dolgu, sadece kırışıklıkları doldurmakla kalmaz, aynı zamanda dudakları dolgunlaştırmak, yanaklara hacim kazandırmak veya çene ve çene hattını yeniden şekillendirmek gibi çeşitli estetik amaçlarla da kullanılır.
Dolgu uygulamaları, doğru planlandığında ve uzman ellerde yapıldığında, doğal sonuçlar elde edilmesini sağlar. Dr. Yıldız Kıraç’ın deneyimi ve sanatsal bakış açısı, dolgu tedavisinde kişiye özel bir yaklaşımı mümkün kılar. Hastanın yüz yapısı, yaşlanma süreci ve estetik beklentileri dikkate alınarak en uygun tedavi planı oluşturulur. Amaç, genç ve dinamik bir görünüm elde ederken doğal ifadeyi korumaktır.
Dolgu uygulamalarının bir diğer önemli avantajı, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan hızlı sonuçlar sunmasıdır. Genellikle işlem sonrasında günlük hayata hızlı bir şekilde dönülebilir ve sonuçlar hemen gözlemlenebilir. Uygulanan dolgunun etkisi ise kişiden kişiye değişmekle birlikte, ortalama 9-18 ay arasında kalıcılık gösterir.
Güzellik ve Sağlık Perspektifiyle Dolgu
Dolgu uygulamaları, estetik güzelliği ön plana çıkarırken aynı zamanda yüzün sağlıklı ve dengeli görünümünü destekler. Yüzdeki hacim kaybı ve belirgin kırışıklıklar yalnızca estetik bir sorun değil, aynı zamanda yaşlanmanın cilt üzerindeki olumsuz etkilerinin bir yansımasıdır. Dolgu tedavisi, cildin doğal yapısını destekler ve hacim kazandırarak cildin daha sağlıklı görünmesini sağlar.
Bu tedavi, sadece yaşlanma belirtilerini düzeltmekle kalmaz, aynı zamanda genetik olarak hacim eksikliği olan bölgeleri şekillendirmek için de kullanılır. Yani, genç hastalarda bile dolgu işlemi, yüz hatlarını daha belirgin hale getirmek, dudakları dolgunlaştırmak ya da yanakları yükseltmek gibi amaçlarla tercih edilebilir. Bu anlamda, dolgu estetik ve sağlık arasında önemli bir denge sağlar.
Dolgu tedavisinde hyalüronik asit kullanımı, cildin nem seviyesini artırır ve cilt hücrelerinin yenilenmesini destekler. Dr. Yıldız Kıraç, dolgu işlemlerinde hem yüzün genel dengesi hem de doğal görünümün korunmasını hedefler. Aşırı dolgu yapılması yerine, ihtiyacı olan bölgelere yeterli miktarda uygulama yapılması, doğal sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Dolgu uygulaması, yaşlanma sürecini durdurmasa da, bu süreci yavaşlatır ve cildin genç görünümünü korur. Aynı zamanda, kişisel ifadenizi değiştirmeden daha canlı, dinlenmiş ve sağlıklı bir görünüm elde etmenize yardımcı olur. Dr. Kıraç’ın yaklaşımı, hastalarının yüz yapısına en uygun çözümleri sunarak, dolgunun hem estetik hem de sağlık açısından faydalarını en üst düzeye çıkarmaktır.
İlk adım, hastanın ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamaktır. Bu aşamada, yüz analiz edilir ve dolgu yapılacak alanlar belirlenir. Yüzdeki hacim kayıpları, kırışıklıklar ve asimetriler dikkatle değerlendirilir.
Doktor, dolgu yapılacak bölgeleri belirler ve tedavi planını oluşturur. Yüzde hangi alanların dolgu ile destekleneceği, en doğal sonuçların elde edilebilmesi için dikkatle planlanır.
Dolgu işlemi öncesinde cilt temizlenir ve gerekirse uyuşturucu etkili bir krem uygulanır. Bu, işlem sırasında hastanın rahat etmesini sağlar.
Dolgu maddesi, ince uçlu iğnelerle belirlenen bölgelere enjekte edilir. İşlem genellikle 20-30 dakika sürer ve hasta, tedavinin hemen ardından günlük aktivitelerine dönebilir.
İşlem sonrasında enjeksiyon yapılan bölgelerde hafif şişlik veya kızarıklık olabilir, ancak bu etkiler genellikle kısa sürede geçer. İlk 24 saat boyunca ağır egzersizlerden kaçınmak ve işlem yapılan bölgelere baskı yapmamak önerilir.
Dolgu işlemi genellikle hafif bir rahatsızlık hissi ile gerçekleştirilir. İşlemden önce uygulanan lokal anestezik kremler sayesinde ağrı minimum düzeyde hissedilir.
Dolgu işleminin etkisi hemen görülmeye başlar ve genellikle 9-18 ay arasında kalıcıdır. Ancak bu süre, kullanılan dolgu maddesine ve kişinin cilt yapısına göre değişiklik gösterebilir.
Dolgu uygulaması sonrasında hafif kızarıklık, şişlik veya morluk gibi geçici yan etkiler olabilir. Ciddi yan etkiler nadirdir ve dolgu uzman bir doktor tarafından yapıldığında güvenli bir uygulamadır.
Dolgu işlemi sonrasında ilk 24 saat boyunca ağır egzersiz, sauna ve aşırı sıcak ortamlardan kaçınmanız önerilir. Ayrıca, dolgu yapılan bölgeye masaj yapılmaması ve baskı uygulanmaması önemlidir.
Dolgu, hem kadın hem de erkekler için uygun bir tedavi yöntemidir. Cilt elastikiyetini kaybetmiş, hacim kaybı yaşayan ya da yüz hatlarını belirginleştirmek isteyen herkes için tercih edilebilir.